Genellikle borçlanması oldukça yüksek ve herhangi bir çıkış yolu bulmayan bireylerin son durağı haline gelmiş olan ve günümüzde oldukça sıklıkla rastladığımız bir seçenek olarak benimsenen tefecilik eylemi genellikle yasal olmayan yollar ile kişilere nakit para desteği sağlamakta ve oldukça yüksek tutarlı faizler ile borç para vermektedir. Başvuruda bulunan kişilere banka kurumları gibi şartlar sunmayarak yalnızca kıymetli evraklardan bir tanesi olan senet imzalatılarak verilen kredi olanağı sayesinde oldukça kolaylıkla ihtiyaçlar giderilebilmektedir.

kefilsiz-kredi

kefilsiz-kredi

Ancak imzalanan senet o kadar hafife alınmamalı ve ilgili geri ödemeler gününde düzenli olarak yapılmalıdır. Aksi takdirde borçlandırılan tutarın yanındaki sıfırlar giderek çoğalmaktadır. Sonuçta hiç bir zaman geri ödeyemeyeceğiniz büyüklükte bir tutara sahip olursunuz.

Senetle Kredi Veren Tefecilere Nasıl Ulaşırım?

Tefeciler tarafından senet imzalatılarak verilmekte olan kredilere kimi zaman yalnızca talepte bulunan kişinin imzası yeterli olmamaktadır. Bazı durumlarda borçlu kişiden kefil talep edilmektedir. Bir kişiye ait borcun ödenmemesi durumunda o kişi yerine borcu ödemeye mükellef olan kişiye kefil adı verilmektedir. Ancak sizde takdir edersiniz ki artık günümüzde kişilere olan güvenin giderek azalması sonucunda özellikle de yasal olmayan bu yolda kefil bulmak epey bir zor iştir. Ancak tefeciler de verdikleri yüksek tutarlı borçlanmalarda kendini garanti altına almak istemektedirler.  Eğer borçlanan kişi tarafından geri ödemeler yapılmaz ise kefil tarafından talep edilmektedir. Başvuru aşamasında talep eden kişi ile yapılmakta olan ön görüşme sonrasında gelir düzeyinin yetersiz olması yada talep ettiği tutarın oldukça yüksek olması gibi nedenlerden ötürü kefil talebinde bulunulabilmektedir.

Kefil Bulursanız Tefeciden Alacağınız Kredi Miktarı artar

Kefil bulunması durumunda senet üzerine asıl borçlu imzasının yanına kefilin de imzası alınarak ilgili tutara direk ortak edilmektedir.  Böylelikle tefeciler kendilerini garanti altına almış olurken bireyler ise iki kişi olarak borç altına girmiş olmaktadırlar. Ödenemeyen borçlardan asıl borçlu kadar nasibini almaktadırlar.